© Aksaray Portal 2021

ASÜ’LÜLER KADIN CİNAYETLERİNE KARŞI TOPLANDI: “NARİN VE SILA BEBEK DE Mİ AÇIK GİYİNMİŞTİ?”

Aksaray Üniversitesi öğrencileri katledilen kadınlar ve çocuklar için kampüste eylem yaptı. 

 Türkiye’de artan kadına şiddet ve kadın cinayetlerine karşı Aksaray Üniversitesi öğrencileri, kampüste eylem gerçekleştirdi. Son olarak İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in katledilmesiyle tüm Türkiye adeta travma yaşarken, ASÜ’lü öğrenciler de “Tedirgin hissettirdiğiniz her kadının hesabını soracağız”, “Öfkeni diri, başını dik, kız kardeşinin elini sıkı tut”, “Kalanların gidenlere borcudur mücadele”, “Bambaşka zincirlere vurulmuş olsak da tüm kadınlar özgür olana kadar ben de özgür değilim” yazılarının asılı olduğu pankartlarla eylem gerçekleştirdi.

“Narin ve Sıla Bebek de mi Açık Giyinmişti?”

Konuşma yapan Aksaray Üniversitesi öğrencilerinden Bengü Er, “Bugün burada bu yürüyüşü yapmamızın amacı kadın ve çocuklarımızın hakkını savunup farkındalık yaratmaktır. Sesimizi olabildiğince duyurup belki bizler için olmasa bile gelecek nesillerimiz, kardeşlerimizin korkmadan özgürce yaşayabileceği bir gelecek inşa edebilmektir. Her gün büyük küçük demeden katliam haberleriyle uyanıyoruz. Ve bu katliamların azalması gerekirken maalesef ki bildiğiniz üzere her geçen gün artıyor. Kardeşlerimizin katilleri elini kolunu sallayarak gezebiliyorken, kardeşlerimiz toprak kokusuna bürünmüş durumda. Maalesef bazıları eteği kısaydı, yapmasaydı, o saatte dışarıda ne işi vardı, o kışkırtmıştır gibi sözlerle sessiz kalıp hatta yetmiyormuş gibi bir de biz kadınları suçlayarak hiçbir şey yapmadıkları ve evlatlarını yeteri kadar eğitemedikleri için bunun bir sonu gelmiyor ancak şunu hatırlatmak isterim ki ne Narin’in ne Sıla bebeğin ne de diğer çocuklarımızın hiçbir suçu yoktu. Şimdi soruyorum ve de cevabını gerçekten çok merak ediyorum her kadın istismarında, kadın şiddetinde, kadın cinayetlerinde bizleri suçlarken çocuklara ne diyeceksiniz? Onlar da mı açık giyinmişti? Onlar da mı kışkırtmıştı? Yoksa o saatte sokakta arkadaşlarıyla doyasıya oynamasalar mıydı? Onların suçu neydi?” dedi.

“Bir Gün Kendinizi Yalnız Hissederseniz Bizi Hatırlayın, Sesimizi Hatırlayın”

Tarih boyunca hem kadınların hem de çocukların birçok zorluk ve ayrımcılığa maruz kaldığını ifade eden Er, “Bugün burada bizden koparılan kardeşlerimizin sesi olmak için toplandık. Bugün burada ne zorluk yaşanırsa yaşansın susulmaması gerektiğini, bizim de bir gücümüzün olduğunu, hiçbir zaman hiçbir şeyden ve kimseden korkmamamız gerektiğini hatırlatmak için bulunmaktayız. Olur da bir gün kendinizi yalnız hissederseniz bizi hatırlayın, sesimizi hatırlayın diye buradayız. Susmayın, korkmayın, utanmayın. Utanması gereken bizler değiliz. Yanlış olan bizler değiliz. Onlar yanlış bunu sakın unutmayın. Ne sizleri susturmalarına izin verin ne de siz susun. Bizler birlik olduğumuz müddetçe kimse yıkamaz ve sakın umudunuzu yitirmeyin. Bizler sesimizi çıkarttıkça dünya bizler için ve çocuklarımız için daha güzel bir yer olacak. Kadın ve çocuk hakları, insan haklarının ayrılmaz bir parçasıdır. Her çocuk, sağlıklı bir ortamda büyüme, eğitim alma ve gelişme hakkına sahiptir. Çocuklar, geleceğimizin teminatıdır. Onların iyi bir eğitim alması, sağlıklı bir şekilde yetişmesi ve sevgi dolu bir ortamda büyümesi, tüm toplumların sorumluluğudur” sözlerini kullandı. Hep birlikte mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini ifade eden Er, “Her bireyin eşit haklara sahip olduğu bir gelecek inşa etmek, hepimizin görevidir. Bu hedefe ulaşmak için birlik olarak sesimizi duyurmamız gerekmektedir. Konuşmaya Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Ey kahraman Türk kadını sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklerde yükselmeye layıksın’ sözüyle son vermek istiyor. Dinlediğiniz ve burada bizlerle birlik olduğunuz için sizlere teşekkür ederim. Hep birlikte daha güzel ve özgür bir geleceğe” dedi. 

“Mesela Kadını Korumak Değil, Kadının Korunmaya İhtiyacının Olmamasını Sağlamak”

Aksaray Üniversitesi öğrencilerinden Berk Siyah, “İsimlerini elimdeki kâğıda sığdıramadım fakat onları sadece bir isim değil annelerimiz, kız kardeşlerimiz, evlatlarımız, öldürülen her kadının her çocuğun bir hikayesi, hayatta idealleri vardı. Maalesef ki bunlar da gömülüp gittiler, fakat biz bu durumu vicdanımıza saplanan bir bıçak yarası gibi hala saklıyoruz. Katledilen canlarımızı asla unutmayacağımız gibi onların hayallerini de unutmayacak ve yaşatacağız.

Mesele kadını korumak değil mesele kadının çocuğun korunmaya ihtiyacının olmamasını sağlamak ancak bilinçli bir toplum yetiştirilerek olur. Hiç şüphem yok ki bu bireyleri biz yetiştireceğiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘Muhtaç olduğumuz kudret, damarımızda akan asil kanda mevcuttur.’ Arkadaşlar hepiniz siyah giydiniz biliyorum ama bir gün hepimiz umudun rengi olan maviyi giyeceğiz. Ne mutlu ki toplum olarak ayrıldığımız bugünlerde böyle bir meselede hep birlikte olduk ve mücadelemize hep beraber devam edeceğiz. Gerekirse etten duvar olur sizi yine koruruz fakat bilinçli bir toplum yaratmak için biz geleceğin ebeveynleri olacağız ve çocuklarımızı biz yetiştireceğiz” açıklamasını yaptı. Haber: Kemal Onur Atalay

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER