Aksaray'ın Enleri
AKSARAYMemleketin Tadı Tuzu
En tuzlu göl, en uzun kanyon, en büyük köpek, en fazla traktör ve en antika fabrika ile değerleri bulunan Aksaray, bu yıl kendi adını dünyaya duyuracak.Yıllardır adı Niğde’yle, Nevşehir’le Konya’yla anılan Aksaray’ın artık bir vilayet olduğunu duyuracak çalışmalara imza atılıyor. Aksaray ismini duyanların ilk önce akılına büyük beyaz bir saray geliyor. 1155 yılında Aksaray sil baştan kuruluyor âdeta. Aksaray’ı çok seven Selçuklu, hanlarla, hamamlarla, çarşılarla donatıyor. Azerbaycan’dan Türkistan’dan getirilen âlimler medreselerde derse başlıyor. Evliya Çelebi şehrin ortasındaki bir kaleden bahsediyor ki yanından ırmak akıyor, içi çakılı zahire dolu ve burçlarında toplar bulunuyor. Aksaray, seyyahlarda da iz bırakıyor. Aksaray ciddi bir şehir ama nedense 1933’te çıkartılan “hususi” bir kanunla kaza statüsüne indiriliyor, kendisinden daha küçük olan Niğde’ye bağlanıyor. Fakat Aksaray hakkını 1989 yılında tekrar alıyor.
Memleketin Tadı Tuzu
Aksaray hudutları içinde bulunan Tuz Gölü nev’i şahsına münhasır. Yeryüzünde sadece bir benzeri var o da Amerika’da bulunuyor. Değil Türkiye’nin, dünyanın tuz ihtiyacını tek başına karşılayabiliyor. Göl kışın genişliyor, yazın çekiliyor. İşte o çamurlu alan milyonlarca kuşa yuva oluyor. Meraklılar nesli azalan türleri gelip burada izliyor. Flamingolar ise Tuz Gölüne adeta neşe katıyor.
Anadolu Aslanı
Aksaray Malaklısı bir köpek irisi, iyi bakılırsa 100 kiloyu aşıyor. Üçü beşi bir araya gelip havladılar mı adeta yer sarsılıyor. Bir buçuk tonluk cipi rahatlıkla çekebiliyorlar. Malaklı tabiri sarkık yanaklarından, gıdığından geliyor. Safkan hayvanın kirpikleri düşük, gözleri kırmızı oluyor. Zeki bir hayvan olarak öne çıkan malaklı bulunduğu bölgeyi benimseyerek bekçilik görevini en iyi şekilde yapıyor. Koyun sürüsünde de aynı azmi gösteren Malaklı, sürüye zarar verebilecek diğer hayvanlara korku salıyor. Çocuklarla birlikte büyüyenler kedi, zararsız oluyorlar. Malaklının çok fazla kurt boğmadığını söyleyen Dernek başkanı Muammer Tıpırdamaz, “Boğar da boğamaz. Çünkü bunun bulunduğu sürüye kurt gelmiyor. Şöyle tepeye çıkıp bir havlasın yetiyor. Kurtlar bakıyorlar uğraşılacak dert değil, ortalıktan çekiliyor.”
Daha Bu Küçülmüş Hâli
Eskiden daha da iri olduklarını dile getiren Başkan Tıpırdamaz, “Dedelerimiz onları savaşa götürürmüş hatta, saldırdı mı düşman saflarını karıştırırmış tek başına. Malaklı son yıllarda bayağı meşhur olud. Eş dost Aksaraylı ahbaplarına “bana bi yavru ayarlasana” demeye başladılar. “Tamam, abi hallederiz, kolay” diyenler çıra gibi yanmış, çünkü eniği bile 2 bin liradan başlıyor. Yetişmiş gösterişli köpekler ise altınla tartılıyor adeta, sıfır araba fiyatına gidenler var aralarında. St. Bernard’ın atası da malaklı. Çalmış götürmüş tüylü bir köpekle çiftleştirmişler zamanında. Zaten yabancılar birçok Anadolu ırkını sahiplenmiş, patentini çıkarmışlar. Ama Aksaraylılar olarak Malaklıyı kaptırmayacağız. Irkı tescil için Ankara Veterinerlik Fakültesi ile birlikte çalışıyoruz” dedi.
Zahmetsiz Kalender
Bazı kişilerin malaklıya bakmaktan korktuğu için almadığını anlatan Tıpırdamaz, “Garibim çok kalender, ne verseniz yiyor. Anadolu’da yal yaparlar malum, un, su, süt, yumurta. Tavuk kemiği filan da bulursan on numara. Yemek artıklarını da temizler bu arada. Malaklı hisli bir hayvan, akşam gelirsin arabanın sesinden tanır, bir bakmışsın çıkmış duvara. Sevecek, gezdireceksen de anlar, kızacak darılacaksan onu da anlar. Malaklı da diğer hemcinsleri gibi bir defada en az 5 tane doğuruyor. 11 - 12 tane yavruladığı da oluyor. İnsan bir yaşındayken aciz zavallı, halbuki bunlar 1 yaşında anne oluyor. İlk doğumunda acemi tabii, bazen yavrunun üzerinde uyuyakalıp ezebiliyor. Üçüncü doğumdan itibaren tecrübeli, gözü gibi bakıyor yavrularına.”
Azmi Milli Un Fabrikası
Ülkenin hububat ambarı olan Aksaray’da mebus ve müteşebbis Vehbi Çorakçı elini taşın altına koyarak Azmi Milli Un Fabrikasını Aksaray’a kazandırarak hem vatandaşın hem de ordunun un ihtiyacını karşılıyor. Hala tıkır tıkır çalışan Fabrika hâlâ sapasağlam şartel indirildiğinde kasnaklar dönmeye, elekler oynamaya başlıyor. Bina şimdi Aksaray Belediyesi’nin elinde yakında Bilim ve Sanayi Müzesi olarak hizmete sunulacak.
Dünyada 2. Büyük Kanyon Ihlara Vadisi
Dünyada 2. Türkiye’in en büyük kanyonu olarak isminden söz ettiren Ihlara Vadisinde köyler, evler, bahçeler, camiler, kümbetler ve İslam öncesi dönemden kalma kiliseler bulunuyor. Kaya içlerine oyulan mekanlar ziyaretçilerini şaşırtıyor. Dolaplar, raflar merdivenlerin taştan yapıldığı kayadan oyma evler hala ilk gün gibi titizlikle korunuyor. Yılda 1 milyon yerli ve yabancı turistin görmek için geldiği Ihlara Vadisinin sessizliğini ağır başlı akan Melendiz Çayı alıyor ve üstüne eğilen söğütleri adeta okşuyor. 14 kilometre uzunluğunda yer yer 100-120 metre derinliğe ulaşan Vadinin içi rüzgar almadığı için ılık ve sakin. Ne korna, klakson, ne uğultu, gürültü ziyaretçileri rahatsız etmiyor. Vadide sadece ırmağın şırıltısı, yaprakların hışırtısı duyuluyor.
Traktörsüz Ev Yok
Güçlü sanayisiyle tanınan Aksaray’ın yüzde 70’i tarımla uğraştığı için ziraatten de vazgeçmiyor. Öyle ki bazen yüz hanelik köyde 150 traktör oluyor. Ancak yeni traktöre 80-100 bin lira veren çiftçi zorlansa da teknolojiye ayak uydurmak zorunda. Geçimi tamamen tarıma dayalı ola Aksaray’ın ilçe, belde ve köylerinde traktörsüz ev bulunmuyor. Haber: Ziya Koçak
İlginizi Çekebilir