© Aksaray Portal 2021

Adli Yıl Açılışına Sade Tören

<p>&nbsp;Aksaray Barosu, 2020-2021 Yılı Adli Yıl A&ccedil;ılışında Koronavir&uuml;s pandemisi nedeniyle etkinlikleri sınırlı tutarak konuyla ilgili bir basın a&ccedil;ıklamasında bulundu.</p>

Barodan yapılan açıklamada Yönetim Kurulu üyelerinden oluşan bir heyetin adli yıl açılışı için 15 Temmuz Milli İrade Meydanı’nda çelenk sunma töreni gerçekleştirdiği belirtildi. Aksaray Barosu Başkanı Av. Ramazan Erhan Toprak açılışta yaptığı açıklamada “Yeni adli yılın vatanımıza, milletimize ve tüm hukuk camiasına hayırlı ve uğurlu olmasını diliyor, adaletin gecikmediği, insan haklarının ihlal edilmediği, çocuk gelinlerin amasız, fakatsız tecavüzcüleriyle evlenmelerinin önünün açılmaya çalışılmadığı, kadınların katillerden ve psikopatlardan korunduğu ve himaye edildiği bir ülkeden ziyade özgürce yaşayabildiği, sokakta yürüyebildiği, konuşabildiği, sahip çıkılan değil saygı duyulan bireyler olabildiği, hayvanların ve çevrenin işkence görmediği ve katledilmediği, yargı kararlarının saygı duyulduğu ve uygulandığı, yargının doğrudan ya da dolaylı talimat almadığı, hâkimlik ve savcılık güvencesinin tam olarak uygulandığı, hâkim ve savcıların liyakat esasına göre mesleklerine adım attığı ve mesleklerinde yükseldiği, hâkim ve savcıların bu kutsal mesleğe kabulünde boyun bükmek zorunda kaldıkları mülakatın yanında objektif kriterlerin ön planda tutulduğu, her şehre bir hukuk fakültesi anlayışından vazgeçilerek hukuk fakültelerinin hak ettiği değere yeniden kavuştuğu, avukatların devletin kanunlarından aldığı yetkilerle milletin haklarını savunan adalet savunucuları olduğunun, avukatlık mesleğinin ve avukatların yargı erkinin üzerinde bir kambur değil bilakis yargının üç sacayağının eşitler arasındaki en önemli unsuru ve yargılamanın meşrulaşmasının yegane sancaktarı olduğunun bilindiği, kabullenildiği ve avukatların kamu kurum ve kuruluşlarında bu anlayışla işlemlerini yapabildiği, demokrasiyi sadece seçimden seçime sandıkta oy vermekten ibaret olmaktan çıkarıp, katılımcı demokrasinin tesisi adına tabiplerin tabipler birliği eliyle, avukatların barolar eliyle, iş adamlarının ticaret ve sanayi odaları eliyle, işçilerin ve memurların sendikalar eliyle, ismini sayamadığımız daha birçok meslek mensubunun ve vatandaşlarımızın dernekler, kooperatifler ve birlikler eliyle devletin yönetilmesinde dolaylı da olsa söz sahibi olmalarını sağlayan demokrasi enstrümanları olduğunun içselleştirilebildiği, dolayısı ile Baroların da bu anayasal baskı gruplarından birisi olması hasebiyle, yapmış oldukları eleştirilerin, tavsiyelerin ve açıklamaların katılımcı demokrasinin bir gereği olarak kabul edilmek zorunda olduğu, yapılan her eleştiriye karşı “siyaset yapacaksan cüppeni çıkart” anlayışı ile mukabele edilmemesi gerektiğinin özümsendiği, ancak elbette ki Barolar olarak bizlerin de öz eleştiri yaparak, sözümüzün daha değerli ve samimi olması adına, salt mesleki alan içerisinde ve hukukun üstünlüğü ile insan hakları temelinde hareket etmemiz gerektiğinin hayati derecede önemli bir ilke olduğunun unutulmaması gerektiği, insan onuruna saygılı, içeride ve dışarıda tam bağımsız bir Türkiye özlemiyle devletimizin ve milletimizin adalet içinde ilelebet payidar olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. Haber: Bekir Tosun

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER