Acar Türkiye Gibi Üniversitelerde Normalleşti
AKSARAY
Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Öğrenci Topluluklarından ASÜ Enderun ve ASÜ Mefkûre Topluluklarının hazırladıkları “Üniversitede de Müslüman Olmak” isimli konferans, Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Öğrenciler Üniversitede Sadece Derslerle Yetinmesinler ASÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Acar, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmasında, Öğrenci Topluluklarının yaptığı kültürel ve sosyal faaliyetlerin, derslerde öğrenilenler kadar önemli olduğunu söyledi. İnsanların hayata üniversite yıllarında hazırlandıklarını ifade eden Rektör Acar öğrencilere bazı tavsiyelerde bulunarak, “Sosyal ilişkilerimizin gelişmesi, ufkumuzun açılması, entelektüel dağarcığımızın genişlemesi, önemli ölçüde üniversitede sahip olduğumuz fırsatların iyi değerlendirilmesine bağlıdır. Bu nedenle sadece derslerinizle yetinmeyin, hayatınız sadece yurt, okul, yemekhane arasında biçimlenmesin. Sosyal, kültürel ve sanatsal etkinliklere mutlaka ilgi gösterin; bu gibi etkinliklere katkı verin ve böylece kendi geleceğinize katkı yapın” dedi. Bir Dönem Müslümanlıkla Akademisyenlik Bağdaştırılamazdı “Üniversitede de Müslüman Olmak” başlığının çok anlamlı olduğunu söyleyen ve Türkiye’de yaşanan dönüşümden bahseden ASÜ Rektörü Acar, “Bir dönem devlet aklına öyle tuhaf bir anlayış egemen olmuştu ki; Müslüman olmakla akademisyenlik birbiriyle bağdaştırılamaz şeylerdi. Türkiye’nin 1920’li, 1930’lu yıllarda yaşadığı sarsıntılarda, o zamanki büyüklerimizin bir kısmına da egemen olan akıl böyleydi.Yani dinle devleti yâda Müslümanlıkla bilim adamlığını yan yana getirmek o kadar kolay değildi. Bundan dolayı da kamusal alandan dini, dini inanışı ve onun tezahürlerini korumak için çok çabalar sarf edildi” dedi. Yakın zamana kadar başörtülülerin üniversitelerin kapısından içeriye giremediklerini anımsatan Prof. Dr. Mustafa Acar, bu badirelerin atlatıldığını ve Türkiye gibi üniversitelerin de normalleştiğini söyledi. Üniversitede de Müslüman olmanın mümkün olduğunu belirten ASÜ Rektörü, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Müslümanlık sadece yaşımız 40’ı aştıktan sonra, gözlerimizden fer, dizlerimizden derman gittikten sonra, yolun sonu görünmeye başladıktan sonra yaşanılacak bir şey değil. Tam tersine günah işlemeye gücümüzün yettiği çağda, gençlik çağlarında, üniversite yıllarında Müslüman olabiliyorsak asıl marifet orada.Öbür tarafta sorguya çekildiğimizde, amellerimizin hangisi daha makbul diye bakıldığında, genç yaştayken yaptıklarımızın daha ağır basacağı kanaatindeyim. Sorumluluklarımızın bilincinde olmalıyız ve sahip olduğumuz sınırlı zamanı iyi değerlendirmeliyiz.” Rektör Acar’ın ardından Araştırmacı Yazar Ramazan Kayan kürsüye geldi ve “Üniversitede de Müslüman Olmak” konulu konuşmasını yaptı. Kayan, “Meşruiyetimizi kaybetmeden, makbuliyetimizden sapmadan, sonsuz güzelliklere, sonsuz rahmete müşteri olmak ve hayatımızın bu sürecini de en anlamlı hale getirmek için çalışmalıyız” dedi.
TÜM HABERLER